Ayşe, hem çok küçükten piyanoyu ve müziği öğrenmeye başladığı konservatuar yıllarındaki gibi "müziği yazmayı", hem de konservatuar dışı yollardan öğrendiği gibi "doğaçlama çalmayı" seviyor.
Konserlerinin ve çıkardığı albümlerin yanısıra dersler veriyor, atölyeler yapıyor. 1983’ten bu yana Mozaik ile sonuncusu “Külliyat” olmak üzere beş albüm, Mehmet Güreli ile “Vapurlar”, 1995’te kurduğu Piyano-Perküsyon grubu ile “Çeşitlemeler” ve “Yedi Yer Yedi Gök (EMI-Blue Note)”, Oğuz Büyükberber ve Yahya Dai ile 2004’teki Üçlüsüyle de “Panayır (EMI-Blue Note)” olmak üzere toplam dokuz albüm çıkardı. Hem bu gruplarıyla, hem de Emre Karabulut’la 2009’da kurduğu Dörtlü’süyle ve Sıla Gerbağa ile İkili olarak konserler verirken dünyanın değişik diyarlarına gitti geldi, oraların değişik sokaklarında yürüdü, sahnelerinde, festivallerinde çaldı. Ara ara farklı grupların albümlerine ve sahnelerine konuk oldu.
Kendisi çocuklarla, gençlerle ya da müzik bilmeyenlerle birlikte hem okullarda (Akademi İstanbul, Nazım Hikmet Akademisi), hem de yazın ağaçların altında müzik çalışmayı seviyor, farklı yörelerde ders ve atölyeler yapıyor (İstanbul, Afyon, Kars, Kayaköy-Fethiye, Diyarbakır…) ve “ağaçlardan düşen kozalakların sesini düzenlemelere katalım” diyor.
Boğaziçi Üniversitesi günlerindeki tiyatro klübü (BÜO) çalışmalarından beri hem kısa film ve belgesel müziği (en son Oğlunuz Erdal / 2010), hem de tiyatro müziği (…, Sahte Kimlikler 5 / 2000; Ya Seni Rüyasında Bir Daha Hiç Görmezse / 2007) yapmak çok hoşuna gidiyor. “Canlı” radyo programlarına katılıp o günlerdeki meramını anlattığı sohbetleri seviyor, zaman zaman da Açık Radyo’da yaptığı gibi kendi seçtiği bir konu etrafında müzik programı hazırlıyor; bazan gazetelerde, dergilerde ve internette müzikten yola çıkan yazıları yayınlanıyor (Virgül, Express dergileri, Taraf…, internette “Bu Köşe Ses Köşesi”). Öte yandan sokakları, parkları, parklarda şenlik düzenlemeyi (2012-Gezi Parkı Şenlikleri / Herkez İçin Mimarlık grubu ile beraber düzenlediği) ve oralarda hep bir arada olmayı önemsiyor; o nedenle bir cep piyanosu icat etmenin yollarını arıyor! Ayşe hem çok küçükten piyanoyu ve müziği öğrenmeye başladığı konservatuar yıllarındaki gibi “müziği yazmayı”, hem de konservatuar dışı yollardan öğrendiği gibi “doğaçlama çalmayı” seviyor; beste ve düzenlemelerinde yazı ile serbest bölümler içiçe geçmiş, birbirine örülerek çalınıyor.