"Grubun içinde tür savaşları var; albümde makami, senfonik rock, kuzey cazı, bir nevi Akdenizli pop-caz parçalar varken, şarkı olmaktan ziyade 'içinde vokalli bölümler de bulunan müzik parçaları' ile şarkı biçimine göz kırpan parçalar da var. Ayrıca makami parça, içindeki rock EGitar solosu ve egzotik saksafon solosuyla türlerüstü. Bu tariflerin ötesinde Mozaik'i konumlandıracağımız en emin yer 'kent müziği'. Bu kavramı yavaş yavaş telaffuz etmeye başlamak gerekiyor. Sezen Aksu'da olsun Yeni Türkü'de olsun bir kırsallık yükü var... Nasıl ki bir zamanlar J. Baez ve B. Dylan dinleyenler B. Ortaçgil'in ilk albümünü severek dinliyorduysa, bugün Sting, P. Gabriel ve J. Garbarek dinleyenlerin de dinleyebileceği bir Mozaik var artık"
ve "Eleştirmenler bayılmıştı Ardından’a... Sonra müziğinin doruğuna çıktı Mozaik Çook Alametler Belirdi ile, müthiş beğeni kazandı. Belki de basının en çok yer verip övgülerini yazacak kelime bulamadığı tek kasetti Çook Alametler Belirdi. Geniş yelpazeden derledikleri repertuarlarıyla en iyi müzik yapan Türk grubuydu belki de, ama çoğu kişi anlayamıyordu müziği ve mevzuatı... Mozaik başka dilden mi konuşuyordu, ne?" diye yazılmıştı 1988 ve 1989'da.